Euroleague Women’da 2021 sezonu pandeminin etkisiyle belki biraz olsun gölgede kaldı; ancak sıra Final Four’a gelince dört takımın söyleyecek son bir sözü vardı.
İptal edilen 2020 sezonu öncesindeki son iki Final Four’un ev sahipliğini Macar ekibi Sopron üstlenmişti. İstanbul son olarak 2016’da Euroleague Women Final Four’una ev sahipliği yapmıştı. Sahne sırası 2021’de yine İstanbul’daydı; bu kez Volkswagen Arena’da…
Final Four programında ilk eşleşme Fenerbahçe ve Ekaterinburg arasındaydı. Kadın basketbolunu takip eden hemen hemen herkes için bu mücadele erken finaldi. Rusların güçlü ekibi Ekaterinburg, Fenerbahçe karşısına 5 Euroleague şampiyonluğu, üst üste 17 maç galibiyet serisi, sezon içinde 88.6 sayı ortalaması ve daha bir çok olağanüstü istatistik ile çıkıyordu. Fenerbahçe ise “o sene bu sene” mottosuyla ve yıldız isimleriyle finale çıkmanın hesaplarını yapıyordu.
Maçın sert geçeceği daha ilk birkaç hücumdan belli olmuştu. Fenerbahçe karşılaşmaya fena bir başlangıç yapmadı. İlk yarıda oyunun içinde kalmayı iyi başardılar. Ancak Ekaterinburg’da Allie Quigley bu sezon hiç olmadığı kadar iyi bir performans gösteriyordu. Fenerbahçe savunmada onu durdurmakta epey zorlandı. 34 yaşındaki Quigley ilk yarıyı 21 sayıda tamamladı! Fenerbahçe’de ise Final Four öncesinde organizasyonun MVP’si seçilen Alina Iagupova 18 sayı üretti. İlk yarıda Fenerbahçe bir ara 8/11 üçlük attı. Ekaterinburg soyunma odasına 55-48 önde gitti. Koç Victor Lapena, ilk iki çeyrekte hiç etkili olamayan Kayla McBride’ı bir süre kenarda tutmak zorunda kaldı. Üçüncü çeyrekte her iki takım da skor üretmekte zorlandı. Bu arada Lapena oyun üstünlüğünün rakibe geçtiği anları iyi sezdi ve doğru zamanda gelen molalarla oyuna müdahale etti. Maçın bitimine 6 dakika kala Ekaterinburg 77-68 öndeydi. Fenerbahçe, Alina Iagupova önderliğinde son 3:30 dakikaya girilirken skoru 79-79’a getirmeyi başardı. Aslında Fenerbahçe’nin maçın başından beri yakalamak istediği noktaydı. Rus ekibi maçın sonunda biraz olsun kabuğuna çekilmiş ve eşitlik sağlanmıştı. Ancak belki de Ekaterinburg’u Ekaterinburg yapan en önemli özelliği maçın sonunda belirleyici oldu. Uzunlar üzerinden üst üste sayılar bulan Ekaterinburg, Fenerbahçe’yi 88-84 mağlup etti ve finale yükselmeyi başardı. Fenerbahçe, Euroleague’de şampiyonluk hedefini bir sonraki sezona bırakıyordu.
Final Four’un diğer tarafında İspanyol Perfumerias Avenida ile Macar Sopron Basket takımları eşleşmişti. İki takım, Ekaterinburg ve Fenerbahçe’ye göre daha mütevazı bütçelere sahipti. Ancak turnuva formatında, günlük performanslarla her sonuca davetiye çıkarabilecek ve takım olgusuyla hareket eden ekiplerdi.
İlk yarıda her iki takım da birbirine üstünlük kurmakta zorlandı. Sopron soyunma odasına 32-30’luk skorla önde giden taraf oldu. Açıkçası yetenek anlamında da Fenerbahçe – Ekaterinburg mücadelesinden sonra takip etmesi çok da kolay olmadı (!) Üçüncü çeyrekte İspanyol ekibi parkede adeta fırtına gibi esti. Tiffany Hayes ve Katie Samuelson’un üstün çabalarıyla çeyrek skorunu 50-42 olarak belirlediler. O andan itibaren de Perfumerias Avenida hız kesmedi. Tiffany Hayes’in olağanüstü performansının altını çizmek gerekiyor. Zira en zor anlarda takımı ayağa kaldıran isim hep o oldu. Avenida koçu Roberto Iniguez’in maçın bitimine 42 saniye kala, 13 sayı farkla öndeyken üst üste iki mola alması da maça dair bir diğer ilginç andı. İspanyol ekibi 72-61’lik skorla mücadeleden galip ayrılmayı başardı ve finalde Ekaterinburg’un rakibi oldu.
Final Günü
İstanbul’da pandemi yasaklarının etkisinde bir Pazar günü… Bunun ötesinde kadın basketbolunda Avrupa’nın en büyüğü belli oluyor; gün final günü.
Volkswagen Arena’ya doğru yola çıkarken, final gününe dair aklımda iki fikir vardı. Fenerbahçe, Sopron’u rahat bir şekilde yenmeyi başarır ve Perfumerias Avenida, Ekaterinburg karşısında kolay teslim olmaz.
Fenerbahçe – Ekaterinburg maçı sonrasına düzenlenen basın toplantısında hem koç Victor Lapena, hem de Satou Sabally yarı final maçını geride bıraktıklarını ve üçüncülük maçı için en hızlı şekilde hazır olacaklarını söylüyorlardı. Bu sadece lafta kalmadı ve üçüncülük maçında Fenerbahçe, Sopron Basket karşısında müthiş bir başlangıç yaptı. Mücadelede ilk 5 dakika geride kalırken Macar ekibinin hanesinde sadece “1” yazıyordu. Fenerbahçe çeyreği de 22-9 üstün tamamladı. Bu arada bir süre sonra Sopron’un yıldız ismi Gabby Williams’ın benchte eşofmanlarıyla oturduğunu fark ettik. Ancak kimse durumun pek farkında gibi gözükmüyordu. Zira FIBA maçın duyurusunda haklı olarak Gabby Williams görselini ön plana çıkarmıştı. Sonrasında Williams’ın diz sakatlığı yaşadığını Sopron medya ekibinden öğrendik. İkinci çeyrekte Macar ekibi de oyuna döndü. Sarı-lacivertliler soyunma odasına 36-31’lik skorla önde girdi. Fenerbahçe ikinci yarıda iyi bir takım oyunu oynadı. Sopron’da Williams’ın yokluğunda Jelena Brooks ve Tina Krajisnik dümene geçse de eforları yeterli olmadı. Fenerbahçe kadro derinliğini iyi kullandı; bir çok isimden katkı almayı başardılar ve 64-58’lik skorla üçüncülük kürsüsünün sahibi oldular. Fenerbahçeli oyuncular madalyalarını iki karşılaşmada da tribünde olan Başkan Ali Koç’tan aldı.
Sıra geldi final karşılaşmasına… Ekaterinburg hakkında çok söyleyecek bir şey yok; her anlamda Avrupa’nın en iyi takımı pozisyonundalar. İspanyol temsilcisi Perfumerias Avenida ise son Euroleague kupasının üzerinden 10 yıl geçmiş, kendi halinde ama “takım olabilme” işini de kusursuz şekilde başarmış bir takım olarak şansını finale kadar sürükledi. Finalde bizim de bir temsilcimiz vardı; başarılı hakemlerimizden Özlem Yalman final karşılaşmasında başhakem olarak düdük çaldı. Avenida kimsenin bu kadarını beklemediği şekilde maça 19-7’lik seriyle başladı. Rus ekibi bu soğuk duş etkisinin ardından biraz olsun kendine geldi ve ilk çeyrek 21-16 sona erdi. İkinci çeyrekte Avenida skor üretmekte ciddi anlamda sorun yaşadı; sadece 9 sayı bulabildiler. Ekaterinburg soyunma odasına 39-30 önde gitti. Bu arada takımın en önemli silahı Katie Samuelson ciddi anlamda etkisizdi. Bir ara 1/11 şut ortalamasındaydı. Ancak koç Roberto Iniguez onu sahada tutmakta ısrarcı, biraz da mecburdu. Tiffany Hayes, Sopron maçında olduğu gibi bu maçta da takımın en iyi ismi oldu. Final Four’da galibiyet için saçını süpürge etti desek abartmış olmayız. Ekaterinburg ise yine uzunlar üzerinden oynamaya devam etti. Breanna Stewart, Emma Meesseman ve Brittney Griner takımda en çok skor üreten isimler oldu. Rus ekibi ikinci yarıda da hata yapmadı. 78-68’lik skorla beklenildiği üzere, İstanbul’da şampiyon olmayı başardılar. Ekaterinburg altıncı Euroleague kupasını müzesine götürdü.
Organizasyonun MVP’si ödülü Breanna Stewart’a gitti. Stewart böylelikle 2021 sezonunu WNBA şampiyonluğu, WNBA MVP’si, Euroleague Women şampiyonluğu ve Euroleague Women MVP’si olarak noktaladı. Koç Iniguez maçın ardından yapılan basın toplantısında Stewart’ın MVP seçilmesini ciddi şekilde eleştirdi ve ödülü Tiffany Hayes’in hak ettiğini söyledi. Bana kalırsa çok da haksız sayılmaz. Stewart bu hafta sonu öyle çok inanılmaz bir performans sergilemedi ama Hayes kusursuzluğun da ötesindeydi. Ekaterinburg ile birlikte Alba Torrens de altıncı Euroleague kupasını kaldırmış oldu. Kupa seremonisinin ardından Torrens’i tebrik eden ilk isimler 2014’te birlikte Euroleague şampiyonluğu yaşadığı Ekrem Memnun ve Işıl Alben oldu; o anlar görülmeye değerdi…
Basketbolseverler için salonda izlemek mümkün olmasa da, İstanbul’da Avrupa kadın basketbolunun zirvesi yaşadı. Seyir zevkinin doruklarda olduğu dört karşılaşma sonunda kaybeden yoktu; tüm takımların mutlu ayrıldığını söylemek abartılı olmaz. Seneye daha iyisi için, yine bu seviyelerde olabilmek için uğraşacaklar; bu sezonluk bu kadar…
İbrahim Kalkan